Türkiye’ye Giriş Yasağı

Türkiye’ye giriş yasağı 6458 Sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Buna göre; Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yabancının Türkiye’ye gelmesinde bir sakınca veya problem olacağı kanaatine varırsa yabancının Türkiye’ye girişini yasaklayabilir. Bu işlemle birlikte yabancıya bir tahdit kodu konulur ve yabancının ülkemize herhangi bir gümrük kapısından giriş yapmaya çalışması halinde görevli memurlar durumu fark eder, yabancının ülkeye girişine izin vermez ve yabancıyı geri gönderir.

Türkiye’ye giriş yasağı ancak kanunda yazılı sayılan hallerde söz konusu olabilir. İdare bu işlemi keyfi bir uygulamaya dönüştürerek yabancıya ülkeye giriş yasağı koyamaz. Şayet giriş yasağı hukuka aykırı bir şekilde konulmuşsa, yabancı idare mahkemelerinde dava açarak hakkında konulan yasağın kaldırılmasını talep edebilir ve bu şekilde Türkiye’ye gelebilir.

Türkiye’ye Giriş Yasağı Sorgulama

Yabancı, Türkiye’ye girişinde herhangi bir yasağın bulunup bulunmadığını emniyetten veya göç idarelerinden öğrenebilir. Ancak yabancının bunu kendisinin sorgulayabilmesi için bizzat ülkemizde olması gerekir. Şayet yabancı yurt dışındaysa avukatı aracılığıyla bu sorgulamayı yapabilir.

Türkiye’ye Giriş Yasağını Kim Koyar?

Türkiye’ye giriş yasağı kararını Göç İdaresi Genel Müdürlüğü veya valilikler tarafından konulur.

Türkiye’ye Giriş Yasağı Nasıl Konulur?

Genel müdürlük, Türkiye’ye giriş yasağı işlemini tahdit kodu aracılığıyla koyar. Yabancının siciline Türkiye’ye girişini engelleyen bir tahdit kodu kaydedilir ve bu tahdit kodu var olduğu sürece yabancı Türkiye’ye giriş yapamaz.

Türkiye’ye Giriş Yasağı Süresi Ne Kadar?

Türkiye’ye giriş yasağı süresi en fazla beş yıllık olabilir. Ancak yabancı Türkiye için bir tehdit oluşturuyorsa ve bu tehdit ciddi bir boyuttaysa bu süre 10 yıl daha arttırılabilir. Bu ihtimalde yabancının Türkiye’ye girişi 15 yıl boyunca yasaklanabilir.

Ayrıca yabancı Türkiye’de yasal kalış sürelerini ihlal ederse hakkında yine yurda giriş yasağı uygulanabilir. Bu ihtimalde yabancıya uygulanacak giriş yasağının süresi; idari para cezası ödeyip ödemediği ve ne kadar süreyle Türkiye’de kaldığı ve Türkiye’yi hangi şekilde terk ettiğine göre değişecektir. Bu sürenin hesaplanması için Yabancılar Hukuku alanında uzman bir avukatla görüşmek faydalı olacaktır.

Türkiye’ye Giriş Yasağı Neden Konulur?

6458 Sayılı Kanuna göre yabancı, kamu sağlığına, kamu güvenliğine veya kamu düzenine bir tehdit yaratıyorsa bu kişi hakkında Türkiye’ye giriş yasağı konulabilir. Örneğin yabancının bir terör örgütüyle bağlantısı bulunuyorsa, Türkiye’ye bir suç işlemek amacıyla geldiğine yönelik ciddi şüpheler varsa veya daha önce Türkiye’de bulunup kamu düzenini bozacak eylemleri bullunuyorsa kişi hakkında ülkeye giriş yasağı konulabilir.

Türkiye’ye Giriş Yasağı Nasıl Kaldırılır?

Türkiye’ye giriş yasağı nasıl kaldırılır sorusuna cevap verebilmek için öncelikle yasağın neden konulduğunu bilmek gerekir. Şayet yabancının giriş yasağı Türkiye’de yasal kalış süresini ihlal ettiği için uygulanmışsa bu sürenin bitmesiyle birlikte giriş yasağı otomatik olarak kalkacaktır.

Yabancıya uygulanan giriş yasağının sebebi kamu düzeni veya güvenliği açısından tehditse; yasağın kaldırılmasının iki yolu vardır. İlk yol Genel Müdürlük tarafından Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılmasıdır. Genel Müdürlük yabancının yasağını kaldırabilir veya yasağı kaldırmayıp yabancının belli bir süreliğine Türkiye’ye gelmesine izin verebilir. İkinci yol ise; yabancının idare mahkemelerinde Türkiye’ye giriş yasağı işlemine karşı dava açmasıdır. Yabancı açacağı davada yürütmeyi durdurma da talep ederek; işlemin dava sonuna kadar geçici bir şekilde kaldırılmasını talep edebilir. Bu ihtimalde yabancının tahdit kodunun kaldırılması davası açması gerekmektedir.

Tahdit Kodu Kaldırma

Yabancının Türkiye’ye giriş yasağını kaldırabilmesi için; idarece tesis edilen işlemin sebebinin hukuka aykırı olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Devlet genel olarak hükümranlık yetkisine dayanıp kamu güvenliğini koruyabilmek amacıyla yurda giriş yasağı kararı alabilmektedir. Yabancı da kendisinin ülkemize karşı herhangi bir tehdit oluşturmadığına yönelik beyanlarda bulunmaktadır. Danıştay’ın bu konudaki yerleşik içtihatları ise devletin hükümranlık yetkisinin var olduğu ve devletin ülkeye kimin girip giremeyeceğine karar verme yetkisine haiz olduğu yönündedir. Yani Devletin elinde sadece istihbar-i nitelikte olan gerçekliği ispatlanmamış bir delil olsa bile yabancı hakkında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınabilmektedir. Ancak bu hükümranlık yetkisi Devlete bir keyfiyet sağlamamalıdır. Devlet bu işlemi uygularken Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve ülkemizin taraf olduğu Milletlerarası Sözleşmelere uygun davranmak zorundadır. Örnek vermek gerekirse;

  • Yabancının eşi veya ailesi Türk vatandaşı iken kendisinin Türkiye’ye giriş yasağı bulunması Anayasamızın 41. Maddesinde yer alan “Aile Birliğinin Korunması” hakkını ihlal edebilecektir. Çünkü aile Türk toplumunun temelidir ve ailenin huzur ve refahı, annenin ve çocukların korunması için Devlet gerekli önlemleri almalı ve işlemlerini buna göre yapmalıdır. Devletin önceliği aileyi parçalamaktan kurtarmak, bireylerini bir arada tutmak suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunu devam ettirmek şeklindedir. Yani aksi bir durum söz konusu olmadığı sürece eşlerin ayrı değil birlikte bir hayat sürmesi amaçlanmaktadır. Bu durum kişilere tanınmış bir hak olduğu gibi devletin de görevleri arasındadır. Bu durumda ailesi Türk vatandaşı olan bir yabancı hakkında yurda giriş yasağının uygulanabilmesi için kamu düzeni veya güvenliğine yönelik tehdidin somut delillerle desteklenmesi gerekmektedir.
  • Türkiye’ye girişi yasaklayan işlem bir bakıma yabancının seyahat hakkını da kısıtlamaktadır. Anayasamıza göre Herkes yerleşme ve seyahat etme hakkına sahiptir. Yine İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine göre herkes bir ülkeden ayrılma ve o ülkeye dönme hakkına sahiptir. Bu sebeple idarece tesis edilecek işlem sadece bir hamine veya basit bir şüpheye dayalı olmamalıdır. Örneğin yabancının çeşitli terör örgütleriyle bağlantılı olabileceğine dair bir şüphe varsa bunu destekleyecek delillerin de bulunması gerekmektedir. Aksi takdirde seyahat hakkının keyfi uygulamalar ile kısıtlanabileceği ihtimali doğacaktır.

Yabancı idare mahkemelerinde tahdit kodunun kaldırılması davasını açarak hakkında uygulanan idari işlemin iptalini talep edebilecek ve işlemin iptal edilmesi halinde yabancı tekrar Türkiye’ye gelebilecektir.

Av. BARAN KARABOĞA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir